• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

bir şey

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 763

ilgili sözler / related words

-den başka bir şey değil -den başka bir şey değildi -den başka bir şey değildir -den başka bir şey düşünmemek -den eline geçen bir şey olarak -e bir şey sunmak -e uygun bir şey bulmak -e yanlış bir şey söylemek -in cebinden bir şey yürütmek -mekten başka yapacak bir şey yok acayip bir şey açıkça söylenmeden (zımnen) anlatılmış bir şey açıkta bir şey almak açım. yiyecek bir şey var mı adaya benzer bir şey ağza koyacak bir şey ağzında bir şey varmış gibi konuşan ahım şahım bir şey değil ahım şahım bir şey olmamak ahım şahım bir şey yapmak aklına bir şey takmak aklında başka bir şey varken aklında bir şey olmak aklınızda belirli bir şey var mı aklınızda bir şey var mı aksine bir şey işitmedikçe aleyhinde bir şey söylenemez aleyhinde söylenecek bir şey yok altı saat boyunca bir şey yememelisiniz ani bir sürpriz ya da aydınlanmaya neden olan bir şey aniden bir şey yapmak ya da söylemek anlama bir şey katmayan anlaşılmış bir şey annem için bir şey bakmıştım aptalca bir şey aralarında sevgi diye bir şey olmamak araya bir şey sokma araya bir şey sokup kilidin dilini kaydırarak açmak (kapıyı) arkadaşım için bir şey bakmıştım astım için bir şey verir misiniz av hayvanlarını tuzağa düşürmekte kullanılan herhangi bir şey veya yem avuçta bir şey kalmamak az bir şey azıcık bir şey azmin elinden bir şey kurtulamaz azmin elinden bir şey kurtulmaz babam için bir şey bakmıştım bana bir iki satır bir şey yazıver! bana bir şey getirdin mi bana bir şey mi söylemeye çalışıyorsun başına bir şey gelecek olursa kendimi asla affetmem başına bir şey gelmek başına bir şey getirmek başına bir şey sarmak başka bir şey başka bir şey alacak mısınız başka bir şey arzunuz var mı başka bir şey bekliyordum başka bir şey daha var başka bir şey değil başka bir şey değildi başka bir şey değildir başka bir şey dokumak başka bir şey düşünmemek başka bir şey ister misiniz başka bir şey ister miydiniz başka bir şey istiyor musunuz başka bir şey olabilir başka bir şey söyleme başka bir şey söylemeye gerek yok başka bir şey var mı başka bir şey var mı? başka bir şey var mıydı başka yapacak bir şey yok başkasına sıkıntı veya zarar verici bir şey veya durum başlangıç ya da ilk saldırı (kötü bir şey için) bedava bir şey yoktur bedava diye bir şey yok bedelsiz bir şey olmaz bekçi vs'yi yatıştıracak herhangi bir şey bela getirecek bir şey yapmak belki de hiç olmayacak bir şey için uzun zaman beklemek belli bir şey belli bir şey için ayrılan para belli bir şey için yapılmış olmak belli bir şey ki ben bir şey yapmadım ben öyle bir şey bilmiyorum ben, (isim), bu davada vereceğim ifadenin doğru, tamamen doğru ve doğrudan başka bir şey olmayacağını samimi olarak beyan ederim. benden bir şey saklıyorsun benim için ..maktan başka yapacak bir şey yoktu berbat bir şey beyan edeceğiniz bir şey bezelye içi şeklinde herhangi bir şey bildiğim bir şey billurdan yapılmış herhangi bir şey bilmediğimiz bir şey olmalı bir iki satır bir şey yazıp yollamak bir işi bozan biri veya bir şey bir kimse veya bir kuruluşun herhangi bir şey yapmasına olanak sağlayan yasa bir kimseye bir şey için cevap vermek bir kimseye bir şey için minnettar olmak bir konu hakkında fazla bir şey söyleyememek bir şey (hiç yoktan iyi) bir şey aklından çıkmamak bir şey aldığını göstermek için imza atmak bir şey almadan vitrinleri seyretme bir şey almak için çıkmak bir şey anladıysam arap olayım bir şey anlamak bir şey anlatmayan bir şey aramağa gitmek bir şey aramayan, bir şey bulamaz bir şey başlamadan bastırmak bir şey berbat olmak bir şey bilmeyen, hiç bir şeyden kuşku duymaz bir şey birinin elinin altında olmak bir şey boktan olmak bir şey bulamamak bir şey değil bir şey değil! bir şey demediler bir şey dememe kalmadan bir şey demezsen bir şey diğerine yol açar bir şey dilinin ucunda olmak bir şey diyeceğim bir şey duymakla şaşırmak bir şey düşündüğümüzde aklımıza ilk ... gelir bir şey eklemek bir şey elinin alanda olmak bir şey getirebilir miyim bir şey getirmem gerekir mi bir şey getirmemi ister misiniz bir şey hahatırlamak bir şey hakkında artık söz etmemek bir şey hakkında bilgi edinmek bir şey hakkında bilgisi olmak bir şey hakkında birine önceden haber vermek bir şey hakkında ciddi olmak bir şey hakkında düşünüp taşınmak bir şey hakkında en küçük bir bilgisi olmamak bir şey hakkında fikir alışverişinde bulunmak bir şey hakkında fikrini belirtmek bir şey hakkında içini dökmek bir şey hakkında iyi bir kanıya sahip olmak bir şey hakkında karar verememek bir şey hakkında karar vermek bir şey hakkında konuşmak bir şey hakkında mazeret uydurmak bir şey hakkında ne kadar az konuşulursa o kadar iyi olur bir şey hakkında seninle konuşabilir miyim bir şey hakkında tanıklık yapmak bir şey hakkında tantana yapmak bir şey hakkında tavrı olmak bir şey hatırlamıyordu bir şey hatırlatmak bir şey hususunda faal olmak bir şey hususunda titiz bir şey hükümsüz olmaktansa hüküm ifade etsin bir şey I birinin elinden zorla almak bir şey için ağlamak bir şey için anlaşma yapmak bir şey için başını vermek bir şey için başvurmak bir şey için biçilmiş kaftan bir şey için bir başka şeyden vazgeçmeli bir şey için birine fatura çıkarmak bir şey için birine sorumlu bir şey için birine yalvarmak bir şey için birini azarlamak bir şey için birisine borçlu olmak bir şey için birisini kabahatli bulmak bir şey için brte karşı sorumlu olmak bir şey için canını feda etmek bir şey için deli olmak bir şey için dua etmek bir şey için endişe etmek bir şey için gözünü dört açmak bir şey için hazırlamak bir şey için iddia veya hak talebi bir şey için kanını emmek bir şey için kavga etmek bir şey için kura çekmek bir şey için mesul olmak bir şey için para almak bir şey için para biriktirmek bir şey için para harcamak bir şey için rey vemek bir şey için rica etmek bir şey için sıkışmış bir şey için sorumlu bir şey için tedirgin veya heyecanlı olmak bir şey için telaşa kapılmak bir şey için tüm gücünü kullanmak bir şey için ücret almak bir şey için üzülmek bir şey için vakit harcamak bir şey için var gücüyle çalışmak bir şey için vermek bir şey için yaratılmış olmak bir şey için yazı tuğra atmak bir şey için zaman ayırmak bir şey için zaman harcamak bir şey içmek bir şey içmeye ne dersin bir şey ile böbürlenmek bir şey ile etkileşime geçmek bir şey ile göğsü kabarmak bir şey ile gurur duymak bir şey ile gururlanmak bir şey ile iftihar etmek bir şey ile karmakarışık olmak bir şey ile kıvanç duymak bir şey ile kıvanmak bir şey ile neşelendirmek bir şey ile övünç duymak bir şey ile övünmek bir şey istemek bir şey istemek (ima ile) bir şey istemek hakkı olmak bir şey isteyerek tedirgin etmek bir şey istiyor musunuz bir şey karşılığında bir şey vermek bir şey kokmak bir şey menedilmişse o neticeye götüren doğrudan doğruya ve dolambaçlı yolların hepsi kapanmış demektir. bir şey mi canını sıktı bir şey mi söylemeye çalışıyorsun bir şey mukabilinde satmak bir şey olduğu yok! bir şey olmadı, önemli değil bir şey olmadıysa önemli değil bir şey olursa bir şey olursa bana alo de bir şey olursa bana alo deyin bir şey olursa beni ara bir şey olursa beni arayın bir şey oluyor bir şey önerebilir miyim bir şey planlamak bir şey satın aldınız mı bir şey satın almadan vitrinlere bakan kimse bir şey satın almadan vitrinlere bakmak bir şey sormayan bir şey öğrenemez bir şey söylemedi bu da beni kızdırdı bir şey söylememek bir şey sunmak bir şey ummak bir şey unuttuk mu bir şey üstünde çalışmak bir şey üzerinde çok sıkı çalışmaya başlamak bir şey üzerinde düşünmek bir şey üzerinde geniş bilgisi olmak bir şey üzerinde önemle durmak bir şey üzerinde tasarruf hakkına karine oluşturan durum bir şey üzerinde tekrar düşünmek bir şey üzerinde tereddütle durmak bir şey üzerinde var gücüyle çalışmak bir şey üzerindeki birinci derece ipotek bir şey üzerindeki ilk alacak talebi bir şey üzerine kavga bir şey üzerine sünger çekmek bir şey üzerine tüy dikmek bir şey üzerine yemin etmek bir şey var bir şey var mı bir şey vasıtasiyle yaşamak bir şey ya da hizmet için ödenecek para bir şey yanlış olacaksa olur bir şey yaparken gerekli malzeme olmalı bir şey yaparken güçlükle karşılaşmak bir şey yaparken hep ucuza kaçan kimse bir şey yapılmaya değiyorsa, iyi yapılmaya layıktır bir şey yapıyormuş gibi yapmak bir şey yapma cesaretini göstermek bir şey yapma havamda değilim bir şey yapma riskini göze almak bir şey yapmada haklı gösterilmek bir şey yapmadım bir şey yapmak hususunda açılan dava bir şey yapmak hususunda mahkemece verilen emir bir şey yapmak için cesaret vermek bir şey yapmak için en iyi zaman bir şey yapmak için fırsat bulmak bir şey yapmak için içi gitmek bir şey yapmak için sağduyulu olmak bir şey yapmak için sebebi olmak bir şey yapmak istemek bir şey yapmak peşinde olmak bir şey yapmak üzere bir şey yapmak üzere bulunmak bir şey yapmak üzere olmak bir şey yapmak veya yapmak hususunda mahkemece verilen kesin emir bir şey yapmak veya yapmamak hususunda mahkemece ittihaz edilen ihtiyati tedbir bir şey yapmak veya yapmamak hususunda mahkemece verilen emir bir şey yapmak veya yapmamak hususunda mahkemece verilen kesin emir bir şey yapmakla aptallık etmek bir şey yapmakla meşgul olmak bir şey yapmakta güçlük çekmek bir şey yapmakta ilk adımı atmak bir şey yapmakta özgür olmak bir şey yapmaktan bahsetmek bir şey yapmaktan çekinmek bir şey yapmaktan hoşlanmamak bir şey yapmaktan kaçınmak bir şey yapmaktan korkmak bir şey yapmamak hususunda mahkemece verilen emir bir şey yapmasından şüphe duyulmak bir şey yapmaya alışık olmak bir şey yapmaya alışmak bir şey yapmaya aniden karar vermek bir şey yapmaya başlamak bir şey yapmaya can atıyorum bir şey yapmaya can atmak bir şey yapmaya cüret etmek bir şey yapmaya çalışmak bir şey yapmaya çok istekli olmak bir şey yapmaya devam etmek bir şey yapmaya eğilimi olmak bir şey yapmaya eğilimli bir şey yapmaya gönlü olmamak bir şey yapmaya hakkı olmamak bir şey yapmaya hazır olmak bir şey yapmaya hazırlık olarak bir şey yapmaya ikna etmek bir şey yapmaya izin yok bir şey yapmaya izni olmak bir şey yapmaya karar vermek bir şey yapmaya korkmak bir şey yapmaya koyulmak bir şey yapmaya meyletmek bir şey yapmaya ne dersin bir şey yapmaya niyetlenmek bir şey yapmaya ramak kalmak bir şey yapmaya tenezzül etmemek bir şey yapmaya zorlamak bir şey yapmayacak mısın bir şey yapmayı akıl etmek bir şey yapmayı aklına koymak bir şey yapmayı çok istemek bir şey yapmayı çok iyi öğrenmiş bir şey yapmayı denemek bir şey yapmayı düşünmek bir şey yapmayı düşünüp taşınmak bir şey yapmayı göze almak bir şey yapmayı hatırlamak bir şey yapmayı istemek bir şey yapmayı kafaya takmak bir şey yapmayı onur meselesi haline getirmek bir şey yapmayı seçmek bir şey yapmayı tasarlamak bir şey yapmayı uygun bulmak bir şey yapmayı üzerine almak bir şey yapmaz bir şey yaptırmak bir şey yayan kimse/makine bir şey yemek bir şey yok bir şey yüzünden kavga çıkarmak bir şeye karşılık bir şey bir şeyi olmayan, bir şey kaybetmekten korkmaz bir şeyin önünde hiç bir şey birden zengin eden çok karlı bir şey biri geleceği veya bir şey olacağı için evde beklemek biri için bir şey ayarlamak biri için bir şey yapmak birinden bir şey istemek birinden bir şey kapmak birinden bir şey rica etmek birine bir şey alıp getirmek birine bir şey armağan etmek birine bir şey bağışlamak veya bağışında bulunmak birine bir şey hakkında işaret vermek birine bir şey hakkında izahat vermek birine bir şey hatırlatmak birine bir şey hediye etmek birine bir şey ısmarlamak birine bir şey ikram etmek birine bir şey sormak birine bir şey vermek birine bir şey yapmasını söyemek birine bir şey yaptırmak birine dil döküp ikna ederek bir şey yaptırmak birine göre bir şey birine hile ile değersiz bir şey satmak birine hileyle bir şey yaptırmak birine karşı bir şey için rekabet etmek birine karşı bir şey için sorumlu olmak birine tehditle bir şey yaptırmak birine yazıp bir şey göndermesini istemek birine zorla bir şey yaptırmak birini (kötü bir şey için) ikna etmek birini bir şey hakkında aydınlatmak birini bir şey I yapması için sıkıştırmak birini bir şey için azarlamak birini bir şey için göndermek birini bir şey için yetiştirmek birini bir şey konusunda şüphede bırakmamak birini bir şey konusunda uyarmak birini bir şey yaparken suçüstü yakalamak birini bir şey yapmağa ikna etmek birini bir şey yapmaktan alıkoymak birini bir şey yapmaktan menetmek birini bir şey yapması için kandırmak birini bir şey yapması için pohpohlamak birini bir şey yapmaya ikna etmek birini bir şey yapmaya tahrik etmek birini bir şey yapmaya zorlamak birini bir şey yüzünden azarlamak birini hakkında suçlayıcı bir şey olmamak birini ikna ederek bir şey yapmaktan vazgeçirmek birini ikna ederek bir şey yaptırmak birini korkutup bir şey yaptırmak birini köşeye sıkıştırıp bir şey yaptırmak birini kötü bir şey yaparken yakalamak birini sıkboğaz edip bir şey yaptırmak birini tatlı sözlerle kandırarak bir şey elde etmek birini tatlı sözlerle kandırarak bir şey yaptırmak birini üç kâğıda getirerek bir şey yaptırmak birini veya bir şey hakkında şüphe içinde bulunmak birinin aleyhinde bir şey bilmek birinin başına bir şey getirmek birinin beline bir şey sarmak birinin bir şey almasına engel olmak birinin bir şey I kabul etmesi için ısrar etmek birinin bir şey için isteğini kabul etmek birinin bir şey yapabileceğine inanmak birinin bir şey yapma hakkına itiraz etmek birinin bir şey yapmasını engellemek birinin bir şey yapmasını önceden kararlaştırmak birinin hatırı için bir şey yapmak birinin hatırına bir şey yapmak birinin lehinde bir şey söylemek birinin moralini bir şey ile yükseltmek birinin yüzüne karşı bir şey söylemek birisi için bir şey kaybetmek birisine bir şey borçlu olmak birisine bir şey göndermek birisine bir şey için teşekkür etmek birisine bir şey teslim etmek birisine bir şey yaptırmak birisine karşı bir şey ispat etmek birisinin aleyhinde bir şey düşünmek biriyle bir şey için rekabet etmek biriyle bir şey yüzünden kavga etmek boğazını bir şey kaçmak boktan bir şey olmak böyle bir şey böyle bir şey bilmiyoruz böyle bir şey değil böyle bir şey demek istiyorum böyle bir şey olamaz böyle bir şey olmaz böyle bir şey yapmak bize yakışmaz böyle bir şey yok böyle bir şey yoktur bu akşam bir şey yapıyor musun bu akşam bir şey yapıyor musunuz bu anlamda bir şey bu bir şey anımsatıyor mu? bu bir şey ifade ediyor mu? bu bir şey ifade etmiyor bu davada vereceğim ifadenin doğru, tamamen doğru ve doğrudan başka bir şey olmayacağına tanrı huzurunda yemin ederim. bu farklı bir şey bu hafta sonu bir şey yapıyor musun bu ilacı aldıktan sonra 2 saat boyunca bir şey yeyip içmeyin bu inanılmaz bir şey bu konuda anlatacak ilginç bir şey öykü var bu konuda bir şey yapabilir misiniz bu konudan yapabileceğin bir şey yok bu mevzudan başka bir şey bilmez misin bu sana bir şey ifade ediyor mu bu söz bana hiç bir şey ifade etmiyor bu tamamen farklı bir şey bu uçakta yiyecek bir şey yok bu vakit kaybetmekten başka bir şey değil bu yüzde yüz kesin bir şey buna benzer bir şey buna dayanarak bir şey yapılamaz bunda bilmeyecek bir şey yok bunda şaşacak bir şey yok bundan başka bir şey var mı? bundan bir şey anlıyamıyorum bundan kolay bir şey yok bundan pek bir şey anlamadım bunun gibi bir şey buyurun. başka bir şey ister misiniz bütün bir şey büyülemek (genellikle bir şey anlatarak) caddede yer belirleyici bir şey var mı canı bir şey yapmayı istemek canını sıkan bir şey olmak canlandırıcı bir şey yemek/içmek cebinden bir şey yürütmek cesaretini toplayıp bir şey yapmak çağlayan gibi bir şey çekinecek bir şey yok! çıkmaz her hangi bir şey çocuk, ocak başında duyduklarından başka bir şey söylemez çocuklar sakin sakin durunca kötü bir şey yapmışlar demektir

1: 12 ms