Bilgiler
Gramer
Kullanım
Terminoloji
Hakkında
Hakkımızda
Geribildirim
Kaynakça
Medya
Uygulama
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
bir şey
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 763
ana kullanım
01.
bir şey
something
02.
bir şey
anything
03.
bir şey
summat
ilgili sözler / related words
-den başka bir şey değil
-den başka bir şey değildi
-den başka bir şey değildir
-den başka bir şey düşünmemek
-den eline geçen bir şey olarak
-e bir şey sunmak
-e uygun bir şey bulmak
-e yanlış bir şey söylemek
-in cebinden bir şey yürütmek
-mekten başka yapacak bir şey yok
acayip bir şey
açıkça söylenmeden (zımnen) anlatılmış bir şey
açıkta bir şey almak
açım. yiyecek bir şey var mı
adaya benzer bir şey
ağza koyacak bir şey
ağzında bir şey varmış gibi konuşan
ahım şahım bir şey değil
ahım şahım bir şey olmamak
ahım şahım bir şey yapmak
aklına bir şey takmak
aklında başka bir şey varken
aklında bir şey olmak
aklınızda belirli bir şey var mı
aklınızda bir şey var mı
aksine bir şey işitmedikçe
aleyhinde bir şey söylenemez
aleyhinde söylenecek bir şey yok
altı saat boyunca bir şey yememelisiniz
ani bir sürpriz ya da aydınlanmaya neden olan bir şey
aniden bir şey yapmak ya da söylemek
anlama bir şey katmayan
anlaşılmış bir şey
annem için bir şey bakmıştım
aptalca bir şey
aralarında sevgi diye bir şey olmamak
araya bir şey sokma
araya bir şey sokup kilidin dilini kaydırarak açmak (kapıyı)
arkadaşım için bir şey bakmıştım
astım için bir şey verir misiniz
av hayvanlarını tuzağa düşürmekte kullanılan herhangi bir şey veya yem
avuçta bir şey kalmamak
az bir şey
azıcık bir şey
azmin elinden bir şey kurtulamaz
azmin elinden bir şey kurtulmaz
babam için bir şey bakmıştım
bana bir iki satır bir şey yazıver!
bana bir şey getirdin mi
bana bir şey mi söylemeye çalışıyorsun
başına bir şey gelecek olursa kendimi asla affetmem
başına bir şey gelmek
başına bir şey getirmek
başına bir şey sarmak
başka bir şey
başka bir şey alacak mısınız
başka bir şey arzunuz var mı
başka bir şey bekliyordum
başka bir şey daha var
başka bir şey değil
başka bir şey değildi
başka bir şey değildir
başka bir şey dokumak
başka bir şey düşünmemek
başka bir şey ister misiniz
başka bir şey ister miydiniz
başka bir şey istiyor musunuz
başka bir şey olabilir
başka bir şey söyleme
başka bir şey söylemeye gerek yok
başka bir şey var mı
başka bir şey var mı?
başka bir şey var mıydı
başka yapacak bir şey yok
başkasına sıkıntı veya zarar verici bir şey veya durum
başlangıç ya da ilk saldırı (kötü bir şey için)
bedava bir şey yoktur
bedava diye bir şey yok
bedelsiz bir şey olmaz
bekçi vs'yi yatıştıracak herhangi bir şey
bela getirecek bir şey yapmak
belki de hiç olmayacak bir şey için uzun zaman beklemek
belli bir şey
belli bir şey için ayrılan para
belli bir şey için yapılmış olmak
belli bir şey ki
ben bir şey yapmadım
ben öyle bir şey bilmiyorum
ben, (isim), bu davada vereceğim ifadenin doğru, tamamen doğru ve doğrudan başka bir şey olmayacağını samimi olarak beyan ederim.
benden bir şey saklıyorsun
benim için ..maktan başka yapacak bir şey yoktu
berbat bir şey
beyan edeceğiniz bir şey
bezelye içi şeklinde herhangi bir şey
bildiğim bir şey
billurdan yapılmış herhangi bir şey
bilmediğimiz bir şey olmalı
bir iki satır bir şey yazıp yollamak
bir işi bozan biri veya bir şey
bir kimse veya bir kuruluşun herhangi bir şey yapmasına olanak sağlayan yasa
bir kimseye bir şey için cevap vermek
bir kimseye bir şey için minnettar olmak
bir konu hakkında fazla bir şey söyleyememek
bir şey (hiç yoktan iyi)
bir şey aklından çıkmamak
bir şey aldığını göstermek için imza atmak
bir şey almadan vitrinleri seyretme
bir şey almak için çıkmak
bir şey anladıysam arap olayım
bir şey anlamak
bir şey anlatmayan
bir şey aramağa gitmek
bir şey aramayan, bir şey bulamaz
bir şey başlamadan bastırmak
bir şey berbat olmak
bir şey bilmeyen, hiç bir şeyden kuşku duymaz
bir şey birinin elinin altında olmak
bir şey boktan olmak
bir şey bulamamak
bir şey değil
bir şey değil!
bir şey demediler
bir şey dememe kalmadan
bir şey demezsen
bir şey diğerine yol açar
bir şey dilinin ucunda olmak
bir şey diyeceğim
bir şey duymakla şaşırmak
bir şey düşündüğümüzde aklımıza ilk ... gelir
bir şey eklemek
bir şey elinin alanda olmak
bir şey getirebilir miyim
bir şey getirmem gerekir mi
bir şey getirmemi ister misiniz
bir şey hahatırlamak
bir şey hakkında artık söz etmemek
bir şey hakkında bilgi edinmek
bir şey hakkında bilgisi olmak
bir şey hakkında birine önceden haber vermek
bir şey hakkında ciddi olmak
bir şey hakkında düşünüp taşınmak
bir şey hakkında en küçük bir bilgisi olmamak
bir şey hakkında fikir alışverişinde bulunmak
bir şey hakkında fikrini belirtmek
bir şey hakkında içini dökmek
bir şey hakkında iyi bir kanıya sahip olmak
bir şey hakkında karar verememek
bir şey hakkında karar vermek
bir şey hakkında konuşmak
bir şey hakkında mazeret uydurmak
bir şey hakkında ne kadar az konuşulursa o kadar iyi olur
bir şey hakkında seninle konuşabilir miyim
bir şey hakkında tanıklık yapmak
bir şey hakkında tantana yapmak
bir şey hakkında tavrı olmak
bir şey hatırlamıyordu
bir şey hatırlatmak
bir şey hususunda faal olmak
bir şey hususunda titiz
bir şey hükümsüz olmaktansa hüküm ifade etsin
bir şey I birinin elinden zorla almak
bir şey için ağlamak
bir şey için anlaşma yapmak
bir şey için başını vermek
bir şey için başvurmak
bir şey için biçilmiş kaftan
bir şey için bir başka şeyden vazgeçmeli
bir şey için birine fatura çıkarmak
bir şey için birine sorumlu
bir şey için birine yalvarmak
bir şey için birini azarlamak
bir şey için birisine borçlu olmak
bir şey için birisini kabahatli bulmak
bir şey için brte karşı sorumlu olmak
bir şey için canını feda etmek
bir şey için deli olmak
bir şey için dua etmek
bir şey için endişe etmek
bir şey için gözünü dört açmak
bir şey için hazırlamak
bir şey için iddia veya hak talebi
bir şey için kanını emmek
bir şey için kavga etmek
bir şey için kura çekmek
bir şey için mesul olmak
bir şey için para almak
bir şey için para biriktirmek
bir şey için para harcamak
bir şey için rey vemek
bir şey için rica etmek
bir şey için sıkışmış
bir şey için sorumlu
bir şey için tedirgin veya heyecanlı olmak
bir şey için telaşa kapılmak
bir şey için tüm gücünü kullanmak
bir şey için ücret almak
bir şey için üzülmek
bir şey için vakit harcamak
bir şey için var gücüyle çalışmak
bir şey için vermek
bir şey için yaratılmış olmak
bir şey için yazı tuğra atmak
bir şey için zaman ayırmak
bir şey için zaman harcamak
bir şey içmek
bir şey içmeye ne dersin
bir şey ile böbürlenmek
bir şey ile etkileşime geçmek
bir şey ile göğsü kabarmak
bir şey ile gurur duymak
bir şey ile gururlanmak
bir şey ile iftihar etmek
bir şey ile karmakarışık olmak
bir şey ile kıvanç duymak
bir şey ile kıvanmak
bir şey ile neşelendirmek
bir şey ile övünç duymak
bir şey ile övünmek
bir şey istemek
bir şey istemek (ima ile)
bir şey istemek hakkı olmak
bir şey isteyerek tedirgin etmek
bir şey istiyor musunuz
bir şey karşılığında bir şey vermek
bir şey kokmak
bir şey menedilmişse o neticeye götüren doğrudan doğruya ve dolambaçlı yolların hepsi kapanmış demektir.
bir şey mi canını sıktı
bir şey mi söylemeye çalışıyorsun
bir şey mukabilinde satmak
bir şey olduğu yok!
bir şey olmadı, önemli değil
bir şey olmadıysa önemli değil
bir şey olursa
bir şey olursa bana alo de
bir şey olursa bana alo deyin
bir şey olursa beni ara
bir şey olursa beni arayın
bir şey oluyor
bir şey önerebilir miyim
bir şey planlamak
bir şey satın aldınız mı
bir şey satın almadan vitrinlere bakan kimse
bir şey satın almadan vitrinlere bakmak
bir şey sormayan bir şey öğrenemez
bir şey söylemedi bu da beni kızdırdı
bir şey söylememek
bir şey sunmak
bir şey ummak
bir şey unuttuk mu
bir şey üstünde çalışmak
bir şey üzerinde çok sıkı çalışmaya başlamak
bir şey üzerinde düşünmek
bir şey üzerinde geniş bilgisi olmak
bir şey üzerinde önemle durmak
bir şey üzerinde tasarruf hakkına karine oluşturan durum
bir şey üzerinde tekrar düşünmek
bir şey üzerinde tereddütle durmak
bir şey üzerinde var gücüyle çalışmak
bir şey üzerindeki birinci derece ipotek
bir şey üzerindeki ilk alacak talebi
bir şey üzerine kavga
bir şey üzerine sünger çekmek
bir şey üzerine tüy dikmek
bir şey üzerine yemin etmek
bir şey var
bir şey var mı
bir şey vasıtasiyle yaşamak
bir şey ya da hizmet için ödenecek para
bir şey yanlış olacaksa olur
bir şey yaparken gerekli malzeme olmalı
bir şey yaparken güçlükle karşılaşmak
bir şey yaparken hep ucuza kaçan kimse
bir şey yapılmaya değiyorsa, iyi yapılmaya layıktır
bir şey yapıyormuş gibi yapmak
bir şey yapma cesaretini göstermek
bir şey yapma havamda değilim
bir şey yapma riskini göze almak
bir şey yapmada haklı gösterilmek
bir şey yapmadım
bir şey yapmak hususunda açılan dava
bir şey yapmak hususunda mahkemece verilen emir
bir şey yapmak için cesaret vermek
bir şey yapmak için en iyi zaman
bir şey yapmak için fırsat bulmak
bir şey yapmak için içi gitmek
bir şey yapmak için sağduyulu olmak
bir şey yapmak için sebebi olmak
bir şey yapmak istemek
bir şey yapmak peşinde olmak
bir şey yapmak üzere
bir şey yapmak üzere bulunmak
bir şey yapmak üzere olmak
bir şey yapmak veya yapmak hususunda mahkemece verilen kesin emir
bir şey yapmak veya yapmamak hususunda mahkemece ittihaz edilen ihtiyati tedbir
bir şey yapmak veya yapmamak hususunda mahkemece verilen emir
bir şey yapmak veya yapmamak hususunda mahkemece verilen kesin emir
bir şey yapmakla aptallık etmek
bir şey yapmakla meşgul olmak
bir şey yapmakta güçlük çekmek
bir şey yapmakta ilk adımı atmak
bir şey yapmakta özgür olmak
bir şey yapmaktan bahsetmek
bir şey yapmaktan çekinmek
bir şey yapmaktan hoşlanmamak
bir şey yapmaktan kaçınmak
bir şey yapmaktan korkmak
bir şey yapmamak hususunda mahkemece verilen emir
bir şey yapmasından şüphe duyulmak
bir şey yapmaya alışık olmak
bir şey yapmaya alışmak
bir şey yapmaya aniden karar vermek
bir şey yapmaya başlamak
bir şey yapmaya can atıyorum
bir şey yapmaya can atmak
bir şey yapmaya cüret etmek
bir şey yapmaya çalışmak
bir şey yapmaya çok istekli olmak
bir şey yapmaya devam etmek
bir şey yapmaya eğilimi olmak
bir şey yapmaya eğilimli
bir şey yapmaya gönlü olmamak
bir şey yapmaya hakkı olmamak
bir şey yapmaya hazır olmak
bir şey yapmaya hazırlık olarak
bir şey yapmaya ikna etmek
bir şey yapmaya izin yok
bir şey yapmaya izni olmak
bir şey yapmaya karar vermek
bir şey yapmaya korkmak
bir şey yapmaya koyulmak
bir şey yapmaya meyletmek
bir şey yapmaya ne dersin
bir şey yapmaya niyetlenmek
bir şey yapmaya ramak kalmak
bir şey yapmaya tenezzül etmemek
bir şey yapmaya zorlamak
bir şey yapmayacak mısın
bir şey yapmayı akıl etmek
bir şey yapmayı aklına koymak
bir şey yapmayı çok istemek
bir şey yapmayı çok iyi öğrenmiş
bir şey yapmayı denemek
bir şey yapmayı düşünmek
bir şey yapmayı düşünüp taşınmak
bir şey yapmayı göze almak
bir şey yapmayı hatırlamak
bir şey yapmayı istemek
bir şey yapmayı kafaya takmak
bir şey yapmayı onur meselesi haline getirmek
bir şey yapmayı seçmek
bir şey yapmayı tasarlamak
bir şey yapmayı uygun bulmak
bir şey yapmayı üzerine almak
bir şey yapmaz
bir şey yaptırmak
bir şey yayan kimse/makine
bir şey yemek
bir şey yok
bir şey yüzünden kavga çıkarmak
bir şeye karşılık bir şey
bir şeyi olmayan, bir şey kaybetmekten korkmaz
bir şeyin önünde hiç bir şey
birden zengin eden çok karlı bir şey
biri geleceği veya bir şey olacağı için evde beklemek
biri için bir şey ayarlamak
biri için bir şey yapmak
birinden bir şey istemek
birinden bir şey kapmak
birinden bir şey rica etmek
birine bir şey alıp getirmek
birine bir şey armağan etmek
birine bir şey bağışlamak veya bağışında bulunmak
birine bir şey hakkında işaret vermek
birine bir şey hakkında izahat vermek
birine bir şey hatırlatmak
birine bir şey hediye etmek
birine bir şey ısmarlamak
birine bir şey ikram etmek
birine bir şey sormak
birine bir şey vermek
birine bir şey yapmasını söyemek
birine bir şey yaptırmak
birine dil döküp ikna ederek bir şey yaptırmak
birine göre bir şey
birine hile ile değersiz bir şey satmak
birine hileyle bir şey yaptırmak
birine karşı bir şey için rekabet etmek
birine karşı bir şey için sorumlu olmak
birine tehditle bir şey yaptırmak
birine yazıp bir şey göndermesini istemek
birine zorla bir şey yaptırmak
birini (kötü bir şey için) ikna etmek
birini bir şey hakkında aydınlatmak
birini bir şey I yapması için sıkıştırmak
birini bir şey için azarlamak
birini bir şey için göndermek
birini bir şey için yetiştirmek
birini bir şey konusunda şüphede bırakmamak
birini bir şey konusunda uyarmak
birini bir şey yaparken suçüstü yakalamak
birini bir şey yapmağa ikna etmek
birini bir şey yapmaktan alıkoymak
birini bir şey yapmaktan menetmek
birini bir şey yapması için kandırmak
birini bir şey yapması için pohpohlamak
birini bir şey yapmaya ikna etmek
birini bir şey yapmaya tahrik etmek
birini bir şey yapmaya zorlamak
birini bir şey yüzünden azarlamak
birini hakkında suçlayıcı bir şey olmamak
birini ikna ederek bir şey yapmaktan vazgeçirmek
birini ikna ederek bir şey yaptırmak
birini korkutup bir şey yaptırmak
birini köşeye sıkıştırıp bir şey yaptırmak
birini kötü bir şey yaparken yakalamak
birini sıkboğaz edip bir şey yaptırmak
birini tatlı sözlerle kandırarak bir şey elde etmek
birini tatlı sözlerle kandırarak bir şey yaptırmak
birini üç kâğıda getirerek bir şey yaptırmak
birini veya bir şey hakkında şüphe içinde bulunmak
birinin aleyhinde bir şey bilmek
birinin başına bir şey getirmek
birinin beline bir şey sarmak
birinin bir şey almasına engel olmak
birinin bir şey I kabul etmesi için ısrar etmek
birinin bir şey için isteğini kabul etmek
birinin bir şey yapabileceğine inanmak
birinin bir şey yapma hakkına itiraz etmek
birinin bir şey yapmasını engellemek
birinin bir şey yapmasını önceden kararlaştırmak
birinin hatırı için bir şey yapmak
birinin hatırına bir şey yapmak
birinin lehinde bir şey söylemek
birinin moralini bir şey ile yükseltmek
birinin yüzüne karşı bir şey söylemek
birisi için bir şey kaybetmek
birisine bir şey borçlu olmak
birisine bir şey göndermek
birisine bir şey için teşekkür etmek
birisine bir şey teslim etmek
birisine bir şey yaptırmak
birisine karşı bir şey ispat etmek
birisinin aleyhinde bir şey düşünmek
biriyle bir şey için rekabet etmek
biriyle bir şey yüzünden kavga etmek
boğazını bir şey kaçmak
boktan bir şey olmak
böyle bir şey
böyle bir şey bilmiyoruz
böyle bir şey değil
böyle bir şey demek istiyorum
böyle bir şey olamaz
böyle bir şey olmaz
böyle bir şey yapmak bize yakışmaz
böyle bir şey yok
böyle bir şey yoktur
bu akşam bir şey yapıyor musun
bu akşam bir şey yapıyor musunuz
bu anlamda bir şey
bu bir şey anımsatıyor mu?
bu bir şey ifade ediyor mu?
bu bir şey ifade etmiyor
bu davada vereceğim ifadenin doğru, tamamen doğru ve doğrudan başka bir şey olmayacağına tanrı huzurunda yemin ederim.
bu farklı bir şey
bu hafta sonu bir şey yapıyor musun
bu ilacı aldıktan sonra 2 saat boyunca bir şey yeyip içmeyin
bu inanılmaz bir şey
bu konuda anlatacak ilginç bir şey öykü var
bu konuda bir şey yapabilir misiniz
bu konudan yapabileceğin bir şey yok
bu mevzudan başka bir şey bilmez misin
bu sana bir şey ifade ediyor mu
bu söz bana hiç bir şey ifade etmiyor
bu tamamen farklı bir şey
bu uçakta yiyecek bir şey yok
bu vakit kaybetmekten başka bir şey değil
bu yüzde yüz kesin bir şey
buna benzer bir şey
buna dayanarak bir şey yapılamaz
bunda bilmeyecek bir şey yok
bunda şaşacak bir şey yok
bundan başka bir şey var mı?
bundan bir şey anlıyamıyorum
bundan kolay bir şey yok
bundan pek bir şey anlamadım
bunun gibi bir şey
buyurun. başka bir şey ister misiniz
bütün bir şey
büyülemek (genellikle bir şey anlatarak)
caddede yer belirleyici bir şey var mı
canı bir şey yapmayı istemek
canını sıkan bir şey olmak
canlandırıcı bir şey yemek/içmek
cebinden bir şey yürütmek
cesaretini toplayıp bir şey yapmak
çağlayan gibi bir şey
çekinecek bir şey yok!
çıkmaz her hangi bir şey
çocuk, ocak başında duyduklarından başka bir şey söylemez
çocuklar sakin sakin durunca kötü bir şey yapmışlar demektir
1: 12 ms